Tuesday, August 11, 2009

sabır ya sabır

sen bilirsin herşeyi!
ben bilmem hiçbirşeyi!

yeter artık dokunma bana!
kırarım kalbini!

Monday, July 20, 2009

Celia Cruz - Vida Es un Carnaval Lyrics

Todo aquel que piense que la vida es desigual,
tiene que saber que no es asi,
que la vida es una hermosura, hay que vivirla.
Todo aquel que piense que esta solo y que esta mal,
tiene que saber que no es asi,
que en la vida no hay nadie solo, siempre hay alguien.
Ay, no ha que llorar, que la vida es un carnaval,
es mas bello vivir cantando.
Oh, oh, oh, Ay, no hay que llorar,
que la vida es un carnaval
y las penas se van cantando.
Todo aquel que piense que la vida siempre es cruel,
tiene que saber que no es asi,
que tan solo hay momentos malos, y todo pasa.
Todo aquel que piense que esto nunca va a cambiar,
tiene que saber que no es asi,
que al mal tiempo buena cara, y todo pasa.
Ay, no ha que llorar, que la vida es un carnaval,
es mas bello vivir cantando.
Oh, oh, oh, Ay, no hay que llorar,
que la vida es un carnavaly las penas se van cantando.
Para aquellos que se quejan tanto.
Para aquellos que solo critican.
Para aquellos que usan las armas.
Para aquellos que nos contaminan.
Para aquellos que hacen la guerra.
Para aquellos que viven pecando.
Para aquellos nos maltratan.
Para aquellos que nos contagian.
Everyone out there that thinks that like is unfair,
Needs to know that's not the case,
Because life is beautiful, you just have to live it.
Everyone out there that thinks they are alone and that that's bad
Needs to know that's not the case,
Because in life no one is alone, there is always someone
Ay, there's no need to cry, because life is a carnival,
It's more beautiful to live singing.
Oh, Ay, there's no need to cry,
For life is a carnival
And your pains can be alieviated through song.
Everyone out there that thinks that life is always harsh,
Need to know that's not the case,
That there are just bad times, and it will all pass.
Everyone out there, that thinks that this will never change,
Need to know that's not the case,
The bad times will turn, it will all pass.
Ay, there's no need to cry, because life is a carnival,
It's more beautiful to live singing.
Oh, Ay, there's no need to cry, For life is a carnival
And your pains can be alieviated through song.
For those that complain forever.
For those that only critisize.
For those that use weapons.
For those that pollute us.
For those that make war.
For those that live in sin.
For those that mistreat us.
For those that make us sick.

Saturday, June 6, 2009

shit

life stinks

Monday, June 1, 2009

Everyday is a winding road

I hitched a ride with a vending machine repair man
He says he's been down this road more than twice
He was high on intellectualism
I've never been there but the brochure looks nice
Jump in, let's goLay back, enjoy the show
Everybody gets high, everybody gets low,
These are the days when anything goes

Everyday is a winding road
I get a little bit closer
Everyday is a faded sign
I get a little bit closer to feeling fine

He's got a daughter he calls Easter
She was born on a Tuesday night
I'm just wondering why I feel so all alone
Why I'm a stranger in my own life
Jump in, let's goLay back, enjoy the show
Everybody gets high, everybody gets low
These are the days when anything goes

Everyday is a winding road
I get a little bit closer
Everyday is a faded sign
I get a little bit closer

Everyday is a winding road
I get a little bit closer
Everyday is a faded sign
I get a little bit closer to feeling fine

I've been swimming in a sea of anarchy
I've been living on coffee and nicotine
I've been wondering if all the things I've seen
Were ever real, were ever really happening

Everyday is a winding road
I get a little bit closer
Everyday is a faded sign
I get a little bit closer

Everyday is a winding road
I get a little bit closer
Everyday is a faded sign
I get a little bit closer to feeling fine

Saturday, May 9, 2009

bahar

Yenilenmeye ihtiyacım var. Kendimden çok sıkıldım...

Sunday, April 5, 2009

GÜZELLİK BAKANIN GÖZÜNDEDİR

"GÜZELLİK BAKANIN GÖZÜNDEDİR
İnsanlar aynı şeye bakıp farklı şeyler görürler.
Olayları,kişileri kendi dünya görüşümüz ve deneyimlerimize göre algılarız.
Karadeniz’e yolculuk yaptığınızda yol boyunca sırtında yük taşıyan,bahçede çalışan kadınlara rastlarsınız.Eğer kadınların ev dışında çalışmadığı bir bölgeden geliyorsanız ‘’Karadeniz’de kadınlar çalıştırılıp erkekler kahvede neşeli vakit geçiriyor ‘’ diye düşünürsünüz.
Karadenizli biri olarak aynı görüntüyü ben farklı yorumlarım:
Yeterli tarım arazisi ve işyeri olmadığı için Karadenizli gurbetçidir.
Ekmeğini uzaklarda aramak zorundadır.Bu konuda ‘’Karadenizlinin topalı Amerika’ya gitmiştir’’ diye espri de yapılır.Kocası gurbette olan kadın ev işleri,çocuk bakımı ve bahçede çalışma gibi tüm sorumlulukları yüklenir.Yıllık izine gelen koca misafir muamelesi görür.
Ama bu iznini fındık toplayarak geçirmesini engellemez.Gurbette ne iş yaptığı önemli değildir.
Bu yüzden fındık bahçelerinde her meslekten insana rastlarsınız.Kocasının sorumluluklarını paylaşmak kadını aile ile ilgili karar alımında eşit söz sahibi yapar.Karadenizli aileler ataerkil görüntü vermelerine rağmen anaerkildir.Büyükanneleri mutlu etmek için tüm aile fertlerinin çabalarını hemen fark edersiniz.Bu aile yapısı Karadeniz’e göç etmiş Türk boylarının mirası da olabilir.Karadeniz’in arazisi tarımda makine kullanımına uygun olmadığı için çoluk çocuk herkes çalışmak zorundadır.Bu yüzden tek başına bahçede çalışan bir kadını kimse yadırgamaz.
Geleneksel olarak da Karadeniz kadını çalışkan ve fedakardır.Ama onun özgür ve dik kafalı(inatçı desek mi!!!) yapısını bilen biri zorla bahçede çalıştırılamayacağını da bilir. Bu yüzden ‘’Karadeniz’de kadınlar çalıştırılıp erkekler oturur’’ diye düşünmez. Sadece görüntüleri değil,davranışları da okuduklarımızı da farklı algılarız.Okunan bir yazıya bazılarımızın olumlu,bazılarımızın olumsuz tepki verişi bundandır.Ali’nin yaptığı bir şeye aldırmazken Ahmet’in aynı davranışı bizi çok incitebilir.Bir ülke yada grubun ‘teröristinin’ diğerinin ‘kahramanı ’ olması bu yüzdendir.Nietzche’de ‘’Eylem yapana göre değer kazanır’’ dememiş mi?Eylemin içi boştur.Yapan kişiye göre farklı anlamlar yükleriz.

Farklı algılama konusunda hiç unutmadığım bir anım var.Birlikte çalıştığım Amerikalı evimize yemeğe geldiğinin ertesi günü bana
----Evde çok farklısın.Üzüldüm,eziliyorsun. deyince çok şaşırdım.Neden böyle bir izlenim edindiğini sordum.
----Biz otururken sen masayı hazırladın.Yemek servisini yaptın.Biz sohbet ederken bir de çay hazırlayıp getirdin.Kimse yardım etmedi.

Bunu duyunca gülümsemekten kendimi alamadım.O gördüklerini kendi yaşam anlayışı ve Amerikalı bir kadının bakışıyla yorumlamıştı.Ona misafir ağırlama geleneğimizi,istediğimde ailemin yardım edeceğini anlattım.Bunun kendi seçimim olduğunu ve olayı ‘ezilmek’ olarak görmediğimi açıkladım. Özetlersek çevremizde gördüğümüz,okuduğumuz ve yaşadığımız her şeyi kendi beynimizdeki şablona göre algılayıp yorumluyoruz.Çalışkan,tembel,iyi,kötü dediğimiz insanların aslında bu sıfatlarla pek fazla ilgisi yok.Nasıl görmek istiyorsak öyle görüyoruz.Benim çok iyi dediğim biri başkasının kabusu olabiliyor.
İngilizlerin dediği gibi’’Güzellik bakanın gözlerindedir.’’

Yaşamımız boyunca her şeye rağmen çevremize hep güzel bakmak amacımız olsun."

Şadiye Kocabaş
Kadir Has Üniversitesi Öğretim Görevlisi

Sunday, March 29, 2009

İlk yağmur damlası düştü

İlk yağmur damlası düştü
Kuru yapraklarına güzün.
Ardında kış kıyamet,
Dert, hüzün.

Alınyazısı hepsi... Kısmet...
Ha yazı, ha kışı geceyle gündüzün.
Kimbilir kaç günü kaldı
Ömrümüzün?

Ziya Osman

Thursday, March 19, 2009

Göle çevirdiler beni

Sevenlere gönül verdim
Yola çevirdiler beni
Damla bile değil idim
Göle çevirdiler beni

Tohumu döl eylediler
Dikeni gül eylediler
Yari bülbül eylediler
Güle çevirdiler beni

Serimi sevdaya saldım
Gah boşaldım gahi doldum
Muhabbet arısı oldum
Bala çevirdiler beni

Mıskini'yi eğittiler
Dane dane öğüttüler
Dil bilmezdim öğrettiler
Dile çevirdiler beni

(Sadık Mıskini)

Sunday, March 15, 2009

Be many people

‘‘... and you, Marcus, you have given me many things; now I shall give you this good advice. Be many people. Give up the game of being always Marcus Cocoza. You have worried too much about Marcus Cocoza, so that you have been really his slave and prisoner. You have not done anything without first considering how it would affect Marcus Cocoza’s happiness and prestige. You were always much afraid that Marcus might do a stupid thing, or be bored. What would it really have mattered? All over the world people are doing stupid things ... I should like you to be easy, your little heart to be light again. You must from now, be more than one, many people, as many as you can think of ...’’
– Karen Blixen
(‘‘The Dreamers’’ from ‘‘Seven Gothic Tales’’
written under the pseudonym Isak Dinesen, Random House, Inc.
Copyright, Isac Dinesen, 1934 renewed 1961)
 

Free Blog Counter
Poker Blog